Kıble Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe’nin bulunduğu yön. Güneyden esen yel. Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer. Cümle İçinde Kullanımı:’Dedem yavaşça eğilerek seccadesini kıbleye doğru serdi’.
Kesif Nedir? Kelime Kökeni: Arapça (Eskimiştir) Yoğun, saydam olan, kalın, sık. Cümle İçinde Kullanımı:’Bu kesif yağan karın altında üşümemek elde değil’.
Kesafet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça (Eskimiştir) Saydam olmama durumu, bulanıklık. Sıklık, çokluk, yoğunluk. Cümle İçinde Kullanımı:’Daha önce berrak olan suyun kesafetli hali hepimizi üzdü’.
Kerim Nedir? Kelime Kökeni: Arapça (Eskimiştir) Allah’ın isimlerinden biri. Cömert, eli açık. Soylu. Cümle İçinde Kullanımı:’Bu zamana dek olan tüm uğraşlarımı Allah Kerim diyerek diledim, dua ettim, sadece ondan diledim..’.
Kerh Nedir? Kelime Kökeni: Arapça (Eskimiştir) İğrenme, tiksinme. Bir işi zorla istemeyerek yapma. Cümle İçinde Kullanımı:’Giydiği kıyafeti görünce kerh oldum’.
Kehanet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kahinlik, ön deyi, prediksiyon Cümle İçinde Kullanımı:’Kıyametin ne zaman kopacağı ile ilgili saçma sapan bir sürü kehanet çıkıyor’.
Kefil Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Borcunu ödemeyenin veya verdiği sözü yerine getirmeyen kişinin bütün sorumluluğunu üzerine alan kimse. Cümle İçinde Kullanımı:’Kredi için başvurduğumuz bankadan kredi ödemesi için kefil istediler’.
Kefalet Nedir? Kelime Kökeni:Arapça Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik. Cümle İçinde Kullanımı:’Babam amcamı kefaletle hapishaneden çıkardı’.
Kayyum Nedir? Kelime Kökeni: Arapça (Eskimiştir) Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse. Cami hademesi. Cümle İçinde Kullanımı:’Ünlü bir mobilya şirketine kayyum atandı’.